1 Mart 2014 Cumartesi

BARCELONA -1

Günlerden bir perşembe sabahı THY'nin 08.40 Barcelona uçağı ile yolculuğumuz başladı. Yerel saat ile 11.15 gibi Barcelonadaydik. (Bizden 1 saat geriden zamanı takip ediyorlar). Bavul alma, pasaport kontrol gibi rutin işlemlerden sonra Barcelona sokaklarına adim attık. Havalananı kapısında acayip bir taksi kuyruğu. Fakat neyse ki çabuk ilerliyor. Kuyruk başında bizim kahyalara benzeyen bir çocuk elinde duduk sen oraya, sen buraya deyip duruyor. Bunları İspanyolca (ya da Katalanca ) soyluyor. Biz 6 kisi idik. İki kişi farklı otelde kalıyordu biz 4 arkadaş ellerimizde bavullar taksi kuyruğuna girdik. Çocuk bizi görünce keskin zekası ile buyuk taksi ihtiyacımız olduğunu belirleyip bizi bir kenara ayırdı. Neyse ki buyuk bir taksi çabucak geldi, bizde yola revan olduk.Taksi şoförüne adresi verdik. Hemen adresi navigator'a girdi. Kolayca otele ulaştık. Yalnız taksi şoförü İngilizce'nin I sini bilmiyor ama biz ‘’e şoför bilmek zorunda değil ’ diye dusunduk. Meğer Barcelona da kimse İngilizce bilmiyormuş... Otele geldik... Süper beceriksiz resepsiyon görevlileri İngilizce ''It is a pencil' düzeyinde bile değil Neyse yaklaşık 1 saatte check in işlemi yaptılar. Bavulları bıraktığımız gibi doğru kendimizi sokağa attık. E nereden baslanır tabi önce La Rambla dan.... Metro yakindi. 10 kullanımlık metro biletleri var. T- 10 Ticket diyorlar. 9.80 Euro. Her metro girişinden alabilirsiniz. Hemen birer tane edindik. 3 hat metroları var. Yeşil hat, Kırmızı hat ve Mavi hat.. Gideceğiniz yere göre binip inip hat değiştirebiliyorsunuz...


Bizim otel Les Corts metro durağına çok yakindi. La Rambla için yeşil hat metroya biniyorsunuz ve Catalunya meydanında (Plaça de Catalunya) iniyorsunuz. Başlıyorsunuz yürümeye.. İstiklal caddesinden daha geniş bir cadde. Ortada çok geniş bir refüj var. Bizim kaldırımların iki katı büyüklüğünde. Siz ortadan yuruyorsunuz. Sağdan ve soldan geliş gidiş istikametinde arabalar akıyor Sonra yolun her iki tarafında gene kaldırımlar var. Ortada yuruken iki tarafınızda çiçekçiler, hediyelik eşya satan buyuk kiosk tarzı dükkanlar, seyyar resim yapıp satanlar ve de neredeyse her adim basi canlı heykeller var. Kimi melek kılığında , kimi ağaç , kimi metallere bürünmüş aklınıza gelebilecek her turlu bicimde canlı heykeller var...Bu yol aşağıya marinaya kadar devam ediyor.Yolun sonunda Cristof Colomb'un dev bir aniti var..Sonra da marina...La Rambla acayip kalabalık bir yer. Butun turistler orada. Biz bu kalabalıkta her dükkana baka baka (bakmamak mumkun değil hele çiçekler ve resimler çok güzeldi 3 saatte ancak marinaya indik...Marina da aslında dev bir akvaryum var ama sonra nasılsa gezeriz dedik ve girmedik (Hata ettik vakit kalmadı çünkü) Marinada biraz kıyıda oturup dinlendik. Kuşlara misir attık Ayaklarımızın dibinde misir yemelerini seyrettik. Fotograf çektik.

Aksam yemegi için ilk gece hadi paella yiyelim dedik . Barcelona’nin en unlu restauranti imiş 7 Portes diye bir restauranta gittik. Dedim ya İspanyollar ilginç tipler. Restaurant'a gittik tek tuk masalarda bir iki kisi var. Meğer aksam yemeğini 21.00-21.30 civarında yiyorlarmış. O saatlerde öyle bir doldu ki içerisi Biz çıktığımızda saat 23.00 ‘a geliyordu kapıda insanlar hala kuyruk bekliyordu. Yemek için paella seçelim dedik. 6 kisi 2 paella istedik. (Daha önce arkadaşlar uyaramislardi çok buyuk porsiyonları, bir kisi bitiremez diye ) Fakat garson nedense bizim doymayacağımıza kanaat getirdi ve 3 tane isteyin dedi. E peki dedik. Ama tabi arttı Paellan'in her şeylisini yapıyorlar Deniz urunlusu çok güzel. İçinde yok yok..


Kucukken kabuklarını topladığım midyeler, jumbo karidesler , yengeç, ıstakoz her şey var içinde . Yanında da onların ev üretimi şarapları varmış ondan içtik Güzeldi Kisi basi 40 Euro ödedik ki ambiyansa , yemeğin kalitesine ve restaurant'in ününe göre çok ucuz geldi bize. Bu arada bu kadar unlu restaurantta ki garsonlar da İngilizce bilmiyorlardı. Isaret dilimiz epey gelişti. Yurdum'un güney illerinde, Anadolu'nun bağrından kopup gelmiş ve sular seller gibi İngilizce konuşan garson kardeşlerimizi içimden bir kere daha kıvrak zekalarından dolayı tebrik ettim.

La Rambla'nin en basinda marinaya inerken solda bizim Misir Carsisina ( ben oraya benzettim) benzeyen La Boqueria adinda bir food market var. Icinde tezgahlarda balık taze meyve, kurutulmuş meyve akliniza ne gelirse satiliyor. Tezgahlardaki renk cumbusunu anlatmam imkansız. Asagidaki resim belki biraz fikir verir:)

Barcelona icin anlatacak cok sey var. Devamı Barcelona-2 yazisinda :)









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder